Topuk dikeni, genellikle fazla kilolu bireylerde, sert zeminlerde uzun süre çıplak ayakla yürüyenlerde ve uygun olmayan ayakkabı kullananlarda sıkça görülen bir rahatsızlıktır. Bu durum, tedavi edilmediğinde günlük yaşamı oldukça zorlaştırabilir. Topuk dikeni, ayak tabanında bir taş parçası veya diken varmış gibi bir his yaratır ve uygun tedavi ile bu durum kolayca ortadan kaldırılabilir. Topuk dikeni, daha çok düz tabanlılarda, yüksek kavisli ayaklarda, aşırı kilolu bireylerde ve sürekli yüksek topuklu veya düz ayakkabı giyenlerde daha sık görülmektedir. Topuk dikeni olan kişiler, fiziksel aktiviteleri kısıtlandığı için eklemlerde kireçlenme ve aşırı kilo alma gibi sorunlarla da karşılaşabilirler.

Topuk ağrısı şikayeti ile gelen bir hastanın röntgen çekiminde, topuk kemiğinde bir çıkıntı görülürse, topuk dikeni teşhisi konulabilir. Ancak, bu çıkıntı her zaman ağrının nedeni olmayabilir. Örneğin, topuk ağrısı çeken bir kişide çekilen röntgen ile topuk dikeni görülmeyebilir. Ağrının ana nedeni, ayak tabanı ve ayak kavisini destekleyen bağ dokusundaki rahatsızlıktır. Tanı koymada, hastalar yataktan ilk kalktıklarında bir topuk ağrısı hissederler ve birkaç adım attıktan sonra bu ağrı azalır. Bir yerde oturup kalktıktan sonra oluşan ağrı ve gün sonunda artan ağrılar tanı koymada önemli belirtilerdir. Topuk dikeni rahatsızlığı, uzun süre tedavi edilmeden kendi haline bırakılırsa, yürüyüş şeklinde değişiklikler, ayak, diz, kalça ve hatta omurga problemlerine yol açabilir. Ayak tabanındaki bir zarın topuğa yapıştığı bölgede iyileşmeme sonucunda topuk dikeni ortaya çıkar. Enjeksiyon tedavisinden önce şu yöntemler uygulanır:

Bu yöntemler uygulanmadan doğrudan enjeksiyon tedavisine geçilmez. Topuk dikeni enjeksiyon tedavisi, kortizon enjeksiyonu veya PRP enjeksiyonları olmak üzere iki şekilde uygulanır.

Kortizon enjeksiyonu, zaten zayıf ve gergin halde olan bağ dokusunun kemiğe tutunmaya çalışan kısmını daha fazla zayıflatabilir ve sonucunda taban çökmesi meydana gelebilir.

PRP enjeksiyonu, kortizon enjeksiyonuna göre daha iyi olmakla beraber, yetersiz bir tedavi şeklidir. PRP uygulamasında, hastanın kendi kanından hazırlanan bir yöntem kullanılır.

Topuk dikeninde en etkili enjeksiyon yöntemi rejeneratif yani yenileyici enjeksiyon olarak adlandırılan tedavidir. Bu tedavinin ana amacı, ayak tabanını ve ayak kubbesini destekleyen plantar fasiyanın güçlendirilmesidir. Seanslar şeklinde uygulanarak, proliferan solüsyonlar ile o bölgede vücudun savunma mekanizmasının harekete geçirilmesi sağlanır ve böylece o bölgede tamir süreci başlar. Seanslar 3 haftada bir uygulanır ve evde yapılması için egzersizler verilir. 4-6 seanstan sonra topuk dikeninde kalıcı bir iyileşme ve ağrılarda azalma sağlanır.