Lazerle topuk dikeni tedavisi, birçok hastayı canından bezdiren bir sağlık sorunu olan topuk dikeni rahatsızlığının tedavisi için uygulanan bir yöntemdir. Hastalar tedavi amacıyla çoğunlukla birçok hekim ve çeşitli tedavi yöntemleri denemektedirler. Kimilerine topuk bölgesinden iğne yapılmakta, kimilerine değişik tabanlıklar verilmektedir. Ancak çok az hasta tam anlamıyla tedavi edilebilmektedir. Birçok hasta tam anlamıyla iyileşememektedir. Hastaların aldıkları değişik cevaplar ve tedavilerle kafaları karışmakta, doktorlarına karşı güvenleri sarsılmaktadır.

Topuk dikeni hastalığı, ayak taban kaslarının topuk kemiğine yapışma yerinde aşırı zorlanma sebebiyle meydana gelen yara ve bu yaranın kronik hale gelmesidir. Çekilen röntgen filminde, yara bölgesinde biriken kireç sebebiyle topukta dikenimsi bir imaj oluşur. Bu görüntüden ötürü sağlık sorunu "topuk dikeni" olarak anılmaktadır. Hastalar özellikle sabahları yere basarken önemli topuk ağrısı yaşarlar. Biraz yürüdükten sonra ağrı azalır. Ancak uzun süre ayakta kalınca veya yürüyünce ağrı tekrar artar. Bazı hastalar ağrı sebebiyle parmak ucunda yürümek zorunda kalırlar.

Tedavide kullanılan düşük enerjili lazer ışınları, cilt ve altındaki dokuda enerjiye dönüştürülür. Böylelikle hücrenin iyileştirici aktivitesi artar. Lazer ışığı daha çabuk iyileşmenin yanı sıra ağrı, şişme ve iltihaplanma sürecinde azalmaya neden olur. Bu yeni tedavi yöntemi ağrılı ve zor cerrahi işlemleri, yan etkisi fazla olan ilaç tedavilerini gereksiz kılabilir. Lazerin yararları şunlardır:

Lazer, topuk dikeni dışında artritler (eklem iltihabı), tendinitler (tenisçi dirseği, omuz tendiniti vb.), yumuşak doku incinmeleri, çene eklemi ağrıları, kuyruk sokumu ağrısında (koksigodini) da uygulanmaktadır. Genellikle 40-60 yaş civarında görülmektedir.

Zorlanmalar sonucu olarak ayak tabanı kaslarının topuk kemiğine yapıştığı yerde küçük yırtıklar ve zedelenmeler oluşur. Zaman içerisinde bu bölge kireçlenir ve dikenimsi bir görünüş alır. Aslında ağrıya yol açan dikenimsi çıkıntı değil, bu yalnızca bir sonuçtur. Dokularda meydana gelen zedelenmeler, doku kısımlarının sertleşip kısalmalarına neden olur. Tekrarlayan zorlanmalar yırtılmalara, ödem ve ağrıya neden olur.

Bu hastalar özellikle sabahları yere bastıklarında topuklarında ağrı hissederler. Bir süre yürüyünce ağrı azalır, fakat uzun süre ayakta kalınca ve çok yürüyünce ağrı tekrar şiddetlenir. Ağrı genellikle inatçıdır ve yıllarca devam edebilir.

Kilolu, ayak tabanındaki kaviste düşüklük veya aşırı kavislenme olan kişilerde, uzun süre ayakta kalmayı ve yürümeyi gerektiren işlerde çalışanlarda, zorlayıcı sportif etkinlik yapanlarda daha sık görülür.

Sorunun tedavisinde çeşitli yöntemler uygulanabilir. İlk olarak hastaya ayak kavisini destekleyici uyumlu tabanlık verilir. Lokal steroid (kortizon) enjeksiyonu oldukça sık başvurulan bir yöntemdir. Ancak steroidli ilaçların yan etkileri, enjeksiyonun ağrılı olması ve tedavide yeterli olmaması farklı yöntemlerin gündeme gelmesine neden olmuştur. Lazer terapisi hem kullanımı basit hem de komplikasyonu ve yan etkisi olmayan bir yöntemdir. Tedavi etkisini kısa süre içerisinde gösterir. Özel egzersizleri dikkatli yapmak da oldukça önemlidir. Tedavi 10-15 oturum sürmektedir. Ağrılı noktalara cilt üzerinden lazer uygulaması yapılmaktadır. Tedavi sırasında hasta herhangi bir şey hissetmez. Belli ayak ve bacak kaslarını germe ve güçlendirme egzersizleri de oldukça yararlıdır.